Paris’in Güzel Şarap Kavları

Tahmin edeceğiniz gibi Paris’te her köşe başında bir şarap mağazası var. İrili ufaklı yüzlerce şarap mağazasını gezmek ve içlerinde binlerce şaraptan birkaçının tadına bakmak bile herhalde haftalar sürer. Biz de bazı araştırmalar yaparak ve tavsiyelere de kulak vererek belirlemiş olduğumuz şarap mağazalarını özellikle ziyaret ettik. Bunlardan birkaçını sizlerle de paylaşmak istedik.

Nicolas

En çok karşılaştığımız şarap mağazası, zincir mağaza yapısıyla başta Fransa olmak üzere diğer ülkelere de yayılmış olan “Nicolas“. Nicolas ilk kez 1822’de Paris’te Napolyon’un ölümünden bir yıl sonra açılmış. Fransa’da 475 mağazası var, bunun yarısı Paris’te konumlanmış. Nicolas’ta bölgelere göre sınıflandırılmış şaraplar, şarap aksesuarları, yüksek alkollü içkiler bulmak mümkün ve fiyatlar oldukça uygun. Daha çok Fransız şarapları üzerine yoğunlaşmışlar, dünya şarapları açısından zayıflar. Uygun fiyatlı Fransız şarapları denemek için rahatlıkla alışveriş yapacağınız bir mağaza zinciri. Şarap aksesuarlarına da göz atmakta fayda var. Biz Nicolas mağazalarını sempatik bulduk. Büyük mekanların soğukluğu ve azameti farklı bir duygu oluşturuyor ama küçük mekanlar da şirin oluyorlar.

La Grande Epicerie de Paris

La Grande Epicerie de Paris dev bir gastronomi mağazası. Paris’lilerin alışveriş yaptığı, turistlerin pek bilmediği bir mekan. Biz de tavsiye üzerine gittik, önceden de mağaza hakkında bir araştırma yaptık. Turistik bir gezi planladıysanız ve kısıtlı bir zamanınız varsa bu tür yerlere gitme şansınız pek olmuyor. Sanırım zaman sorunu olan turistler Lafayette’e gitmeyi tercih ediyorlar. Biz mekanı, sunumları, vitrin anlayışını, raf düzenini çok başarılı bulduk. Bir tarafta macaronlar, kruvasanlar, çikolatalar, şekerlemeler, bir tarafta peynirler, salamlar, sosisler.. Sebze reyonu da çok hoştu. 10 çeşit domates yine 10 çeşit patates bulabiliyorsunuz. Rengarenk sebzeler arasında kayboluyorsunuz. Yüksek alkollü içkiler reyonu da başarılı, 50’den fazla farklı türde viski bulmak mümkün. Fransız şaraplarından oluşan zengin bir şarap kavı var. Dom Pérignon, Moët & Chandon, Louis Roederer, Ruinart, Krug, Deutz, Gosset gibi 12€ – 700€ fiyat aralığında birçok şampanya markası mevcut. Şaraplar bölgelere göre çok geniş yelpazede. Kavda 2.800€’luk Château Mouton Rothschild de var, 980€’luk Château Haut-Brion da var. Şarapseverlerin bu kavda kendini kaybedeceğini tahmin ediyoruz. Mimari açıdan büyüklüğü ve labirentsi yapısı, binlerce şişelik raflar, özel bölmeler, ışıklandırma vs. özellikle şarapseverlerin bu azametli kav karşısında boyun eğmeleri için yapılmış gibi. Şişelere dokunmak, etiketlerine bakmak, şişeyi rafdan elinize almak sanki her şeyi alt üst edecekmişsiniz gibi bir duygu veriyor. Şaraplar adeta müzedeki birer sanat eseri gibi, onlara dokunmaya bile çekiniyorsunuz. Herhalde mağazanın tamamını gezmek için en azından yarım gün ayırmak lazım. Şarap alışverişi yapacaksanız ve ne alacağınız konusunda çalışma yapmadıysanız yandınız. Bir yarım gün de ona ayırabilirsiniz.

Lavinia

Thierry Servant Lavinia‘yı kurmadan önce İspanya’da L’Oréal’de 1998 yılına kadar yönetici ve yönetim kurulu başkanı olarak çalışmış. Thierry şarap sektörüne yatırım yapmanın bir fırsat olduğunu görüp yenilikçi bir yaklaşımla Pascal Chevrot ile birlikte Lavinia’yı 1999’da kurmuş. Lavinia 30 farklı ülkeden 6.500 kalem şarap, şampanya, alkollü içki ve aksesuar satmaktadır. Paris’te onun yakınlarında pek çok köklü şarap mağazası olmasına rağmen Lavinia ciddi bir başarı yakalamış görünüyor. Petrus ve Romanee-Conti reyonlarını da gezmeyi ihmal etmeyin, ancak bu alanda fotoğraf çekmek yasakmış. Biz bir tane çekebildik :) Mağaza tasarımı oldukça başarılı, zor bulunan dünya şaraplarını kavında bulunduruyor ve şaraplar iyi tasnif edilmiş. Fiyatlar biraz yüksek görünse de Lavinia Club kartı olanlara indirim sağlanmış. Paris’liler için müşteri sadakati konusunu kartla çözmüşler. Ayrıca depozitolu kart sistemleri de var. Kartınıza doldurduğunuz euro karşılığında, uygun ısıda ve okside olmadan saklanan şaraplarla özel dolaplardan tadımlar yapabiliyorsunuz. En azından bilmediğiniz şaraplar hakkında biraz fikir ediniyorsunuz. Alt katta da bu kartlı tadım dolaplarından var. Kendi başınıza kadehlerinizi alıp istediğiniz şarapları makinalarda doldurup tadım yapabilir, tadım notları alabilirsiniz. Ayrıca girişte bir rafta tadım programlarıyla ilgili bilgiler var. Kendi düzenledikleri farklı degüstasyon programlarına katılabiliyorsunuz. Mağazada şarap aksesuarları da oldukça zengin. Çeşitli karaflar, kadehler, tirbüşonlar bulabildiğiniz gibi Coravin 1000 Wine Access System ürünleri de satıyorlar. Bu, şişenin mantarını çıkarmaya gerek duymadan şarabı farklı zamanlarda kadehlere paylaştırarak kullanma imkanı veren bir sistem; şişeden eksilen boşluğu argon gazı ile doldurup şarabın oksijen ile temasını engelleyen bir uygulama. Argon gazının şarabın tat ve kokusuna etkisi olmadığı söyleniyor. Kısacası Lavinia ziyaret edilmesi gereken bir mağaza. Biz oldukça beğendik, bu mağazada hiç sıkılmadan saatlerce zaman geçirdik. Kartlı sistemlerle çalışan tadım dolaplarının sorunlu olduğunu düşünenler var. Ama çok uygun fiyata bir düzine şarabın tadına bakma şansını da kullanmak gerek.

Caves Legrand

Caves Legrand ya da mağazanın üzerinde yazdığı şekliyle “Legrand Filles et Fils” çok beğendiğimiz, çok etkileyici bir mekan. Mehmet Yalçın hocamız “Legrand’a gitmeyen bir şarapsever Paris’i görmüş sayılmaz” demişti ve Legrand’ı şöyle tarif etmişti: “…tüm şehrin en sofistike şarap mağazası, seleksiyonu en üst düzeyde, otantik, sahici bir yer.” Legrand yüzyılı aşkın bir süredir Paris’te şarapseverler için zevk, kalite ve sanatsal bir yaşam tarzının sembolü olmuş. Bu mekan aynı zamanda bir restoran, mağazanın ana kapısından girdikten sonra içeri doğru yönelip arka taraftaki barı da görmelisiniz. Arka kapısı diyebileceğimiz yerden bir avluya çıkılıyor. Avluda ya da içeride yemek yiyebilirsiniz. Bar taburelerinde oturup aperatiflerle şaraplarınızı yudumlarken, bir şarap servisinin ne kadar özenli ne kadar şiirsel yapıldığını izleyebilirsiniz. Mağazanın ön bölümünde özel çikolatalar, şekerlemeler ve bisküviler de var. Şaraplar ağırlıklı Fransız ama dünya şaraplarını bulmak da mümkün. Menşei İsrail, Yunanistan, Lübnan, Suriye olan şaraplar bile bulunabiliyor.

Paris’teki birçok cafe ve restoranda şarap içme fırsatı bulduk. Turistik mekanlar için beklentiyi düşük tutmak gerek. Fransızlar için şarap kültürdür, hepsinin içine işlemiştir gibi genellemeler yapmamak gerekiyor. Şarap içmekten pişman olmanıza neden olabilecek sözde kaliteli işletmeler de var. Şarap servisini tüm kurallarına uyarak, büyük bir nezaketle yapan işletmelerden biri Legrand’dır diyebiliriz. Barın çevresindeki masalarda oturup barmeni izlemek de fena fikir değil.