Kuyruklu Yıldız Hasadı (Comet Vintage)

Şarap tarihinde, kuyruklu yıldızların dünyaya yakın geçtiklerinde bağlar ve dolayısıyla o sene üretilen şaraplara olumlu bir etkisi olduğu bilimsel bir temele dayanmasa bile “Kuyruklu Yıldız Hasadı” ifadesi kullanılmaya devam edilmiş. 1811, 1826, 1839, 1845, 1852, 1858, 1861, 1985 ve 1989 rekolteleri bu şekilde olağanüstü yıllar olarak anılmış.

Bunların en meşhuru “1881 Büyük Kuyruklu Yıldızı” (Great Comet of 1811) olarak biliniyor. Robert Parker’ın 1996 yılında, Per-Henrik Mansson’ın da 1999 yılında Château d’Yquem 1881 rekoltesine 100 puan verdiklerini hatırlatmakta fayda var.

Château d’Yquem 1881, 2011 yılında £75.000’a satıldıktan sonra dünyanın en değerli beyaz şarap şişesi oldu. Antique Wine Company’nin şişeyi şarap uzmanına ve özel koleksiyoncu Christian Vanneque’e satmasından sonra yeni bir Guinness Dünya Rekoru kırıldı.

1811 yılının kuyruklu yıldızı, o yılın Mart ayında, Puppis takımyıldızının olduğu yerde keşfedilmiş. Eylül ayında akşamları gökyüzünde çok parlak olduğu ve 260 gün boyunca dünya için görsel varlığını sürdürdüğü anlatılmış. Başının ve kuyruğunun Güneş’in çapından daha geniş olduğu ve Dünya’ya çok yaklaşmamasına rağmen çok uzun ve parlak bir kuyruğu olduğu bilgisine de ulaşabiliyoruz.

Bu konuyla ilgili Terry Pinkard, ünlü Alman filozofu Georg Wilhelm Friedrich Hegel üzerine yazdığı biyografide, Hegel’in doğa felsefesi derslerinde verdiği bir örnekten söz eder. Avrupa’da efsane olmuş 1811 şarap mahsulünün o yıl görünen kuyruklu yıldız nedeniyle “kuyruklu yıldız mahsulü” olarak anıldığını ve 19. yüzyılın sonuna kadar fahiş fiyatlara satıldığını anlatır. Hegel, “Kuyruklu yıldız şarabının bu kadar lezzetli olmasının nedeni suyun yeryüzüne çekilmesi ve gezegende farklı bir durum oluşmasıdır,” demiştir. Bu arada Terry Pinkard kitabın farklı yerlerinde Hegel’in bir şarap erbabı olduğunu, şarap zevkinin çok gelişmiş olduğunu verdiği birçok örnekle belirtir.

Şarabın bağdan kadehe süren hikâyesini de dikkate alırsak, bu gizemli içkinin iklimden ve çevresel koşullardan etkilendiğini, iyi bir şarabın ancak iyi üzümlerden yapıldığını kabul etmekle birlikte insan emeğinin ve tecrübesinin bir sonucu olduğunu da unutmayalım.