Öncelikle bir şarabın neden havalandırılması gerektiğini anlamamız gerekir. Bazı şaraplar üzüm türlerinin geç olgunlaşmasından dolayı erken servis edildiğinde ağızda sert, burunda aromasız gibi olurlar. Bu tür genç kırmızıların havalandırılması kükürt kokusundan kurtulmanıza, köşeli sert tadının yumuşamasına ve bazı aromaların uyanmasına neden olur. Yarısına kadar tüketilip ağzı kapatılarak dolapta 1-2 gün bekletilmiş bazı şaraplarda da bu görülür.
Havalandırma işlemi her şarap için gerekli değildir. Kırmızı genç şarapların karafa servis edilmeden yaklaşık 30 dakika önce havalandırılması yeterli olacaktır. Orta eski şarapları havalandırmak tamamen tercih meselesi. Önce tadına bakmak lazım, eğer bir miktar havalandırmak iyi gelir diyorsanız çok bekletmeden karaftan servis yapılabilir. Kadehte havalandırmak da mümkündür. Kadehte şarabın değişimini yavaş yavaş deneyimlemek de özel bir tercihtir. Orta yaşlı güçlü kırmızıların bazen 2 ile 4 saat havalandırılması da söz konusu olabiliyor.
Beyazların havalandırılmasına gerek duyulmaz. Beyaz şaraplar kırmızılara göre çok narin yapıdadırlar. Uygun sıcaklıkta ve yıpratmadan servis edilmeleri çok önemlidir. Bazı beyazların ise yıllanabildiğini biliyoruz. Şarap dünyasında her zaman istisnalar vardır.
Yaşlı şaraplar için havalandırma işlemi en hassas konulardan biridir. Şarabı yıpratmadan, sıcaklığını koruyarak havalandırmak gerekir. Uzun yıllar kapalı kalmış bir şişe açıldığında bir miktar oksijen ister. Bu noktada karaf seçimi doğru yapılmalı. Oksijenle hızlı ve uzun süre temas etmesi, istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Şarap inişe geçmiş olabilir. Dolayısıyla yıllanmış bir şarabı servis etmeye yakın açıp aşırı bekletmeden içmek daha doğru olacaktır. Son olarak şunu söyleme ihtiyacı duyuyorum, genelleştirilmiş ve her şaraba uygulanabilir olduğunu sandığımız kurallar bizi yanıltır. Bu son satırı biraz abartılı bulabilirsiniz ama her şaraba hatta her şişeye özel davranmalıyız diye düşünüyorum.
Siz de fikrinizi belirtin